İçİmden gelenler...

 
 
2017'nin ilk saatleri her birimiz için kabus gibi geçti. Unutmaya çalışıp, önümüze bakıyor olmak ne kadar içimin kabul edemediği bir şey olsa da, takılıp kalmak da yaşama isteğimi öldürüyor. Hayat, gözümde çok boş kalıyor. Bir şekilde sıyrılıp, devam etmeye çalışıyorum. Ne kadar başarılıyımdır, henüz bilemiyorum. Buradan bir kez daha tüm kaybettiğimiz CANların yakınlarına en büyük sabırları diliyorum...
 
Gelelim 2017'nin diğer getirdiklerine...



 
 2017'nin başlangıcı her anlamda baya hareketli oldu. Geçtiğimiz hafta yağan kar, hepiniz gibi beni de eve hapsetti. Her ne kadar kar sevmiyor olsam da, bu eve kapanış ne yalan söyliyim bana çok iyi geldi. İşlerin durmuş olması canımı sıksa da bir yandan da yenilendim, sanki. Bol bol filmler izledik, kitaplar okudum. Uzun zamandır rafa kaldırdığım ne varsa, indirdim aşağıya :)

Sizlere Aralık ayı için önerdiğim 2 kitabı bitirdim. Üçüncüsünü ise şuanda okuyorum. Bir de araya "iyi geleceğine inandığım" bir Mutluluk kitabı sıkıştırdım. Kendisi şuanda başucu kitabım oldu.

 
Nil Gün'ün dili bana hep çok iyi geliyor. Bu kitabı mutlaka edinin. Öyle bir seferlik okuyup, kaldırılanlardan değil. Başucunuzda mutlaka bulunması gerekenlerden.
 
Osho'nun Martıları Seven Adam'ı mis gibiydi.
 
Shaman Durek'in kitabı ise çok güzel bir kılavuzdu. Kendisini tüm sosyal medya hesaplarından ekleyerek, iletişime bile geçtim. Kitabını okuyarak, hayran olduğum insanların -eğer hala yaşıyorlarsa- günlük hayatlarını takip etmeyi seviyorum. Yazdıklarına ikna olabilmek adına belki de bunu çok sık yapıyorum.
 
 
Şuanda "Sapiens" kitabını okuyorum. İnsanlık tarihinin geçmişine dair bildiklerimin ne kadar az olduğunu fark ettim. Hayvanların dünyasını nasıl gasp ettiğimizi gördükçe insanlardan da soğuyorum açıkçası. Kitabın dili pek akıcı olmasa da içindeki bilgiler oldukça tatmin edici.
 
Yani okuduğum 4 kitap da oldukça başarılı idi. Her birini okumanızı çok isterim!
 
 
 
Kar tatilini tam bir çocuk gibi geçirdim ben. Bol bol Köpük'le kartopu oynadık. Evin salonunu
 tam bir playstation odasına çevirdik. Yedik, içtik, okuduk, izledik, kar topu oynadık bol bol. Bazen böyle zamanlara çok ihtiyacım oluyor. Yani diyeceğim o ki, kar bu sene bana mis gibi geldi.
 
 



Evinizde bir kedi ya da köpek besliyorsanız, bazen dekorasyon değişikliği yaparken onları da düşünmek zorunda kalabiliyorsunuz. Köpük 4 gün boyunca ya kar seyretti ya da karda oynadı. Her ne kadar kış sevmesem de bu kar bizim ruhumuza çok iyi geldi.
 
 
2017'nin ilk günlerini bir de bol bol arkadaş toplanmaları ile geçirdik. Malum, insanın bu aralar dışarı çıkası pek gelmiyor, hele benim hiç... Bu evde toplanmalar ile ilgili önerim de işte bu oyun! Trivial Pursuit'i mutlaka edinin! Oyun başta size sıkıcı gelebilir, yılmayın, direnin! Çok eğleneceksiniz.
:)
 
 
 
2017'nin ilk tılsımlarından bir önerim de takı! İnstagramda keşfettiğim bir hesaptan kendime yeni yıl hediyesi aldım. Uzun zincir ucundaki isminizin baş harfi... Bu  kolyeler çok trend. Kendisi en sevdiğimden bir rose silver. Fiyatı da oldukça uygun. Hesap ismi foto üzerinde yazıyor. Teşekkürler Eda!
 
 
 
 
Onun dışında hiç mi çalışmadın? derseniz, yeni koleksiyonumuz bitmek üzere. Ayrıca sitemin yeni tasarımına da az birazcık zaman kaldı! Miskinliğim hala devam ediyor olsa da, arada çalışmayı da ihmal etmiyorum, merak etmeyin!
:)
 
Önerilerimin en çok ruhunuza iyi gelmesi dileğiyle... Çünkü bu aralar en çok ruhumuzu beslemeye ihtiyacımız var.
 
Sevgiyle kalın!
 













Hiç yorum yok:

Bunlar da ilginizi çekebilir

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...