2016'dan bana kalanlar...



 
Biliyorum ki, her birimiz bu yılın biran önce bitmesini, tüm kötü günlerin "artık" sona ermesini bekliyor. Ben bu "mucizevi" değişimi yıllara bağlamıyorum açıkçası. Hiçbir seneyi kötü anmak da istemiyorum. Her yıl, her yeni yaş, tüm tecrübelerim ve bütün yaşadıklarım bugünkü "BEN" i yarattılar. Ve ben her birine minnettarım...
 
2016 tabii ki benim için de "Ne güzel bir yıldı be..." diyeceğim türden değildi. Ama kötü geçti dersem de, onca güzel anıma haksızlık olur.
 









En büyük değişimim; evimi değiştirmek oldu sanırım. 2016 yılının Ağustos ayında çok sevdiğim, işime yürüyerek gidip geldiğim, komşularıma kahveye gittiğim ve sakini olmaktan büyük keyif aldığım Moda'yı terk ettim. Evimizi ciddi bir su baskını sonrası, terk etmek zorunda kaldık desem daha doğru olacak. Ama itiraf etmeliyim ki; yeni evimi de yeni semtimi de çok seviyorum. Moda'yı aratmadı.
 
:)
 
 
En büyük şükür sebebim, yine işimdi. Yine Madame Amour'du. 5 yıl önce ortağım Gülşen ile çıktığımız bu yolda, her geçen gün daha iyiye gidiyor olmak, kadınların en mutlu anlarını paylaşıyor olmak, yüzlerce kadın tanımak, onlarla bazen en yakın arkadaş olmak, birlikte paniklemek, birlikte kahkahalara boğulmak hatta bazen ağlamak... Tüm bu duygularla sayenizde çok yorulsam da, hep mutlu uyudum, mutlu uyandım!
 
Aldığım en heyecan verici karar; İstanbul'u terk etme ve bu düzenin bir parçası olmamaya emin olmamdı. Çok düşündüm, çok dinledim içimi... Çok okudum, çok hayal ettim kendimi. Tüm yollar; hayatımı küçültmeye çıktı. Buna daha zaman olsa da, emin olmuş olmak ve bu yolda kendime bir şeyler katarak ilerliyor olmak çok huzur veriyor.
 
Kendime yaptığım en büyük iyilik; senelerdir ertelediğim lazere başlamak oldu. Bu gerçekten çok çok iyi oldu!
 
Bana en çok huzur veren şey; nihayet Kansersiz Yaşam Derneği'nin Gençlik Komitesi'ne katılmak oldu. Çocuklar için az da olsa bir şeyler yapabilmenin huzuru çok çok başka! Bir kez daha diliyorum, bunu her seferinde yineliyorum; Allah'ım her birinize en kısa zamanda sağlık versin...
 
Aldığım başka bir güzel karar; blog yazmaya yeniden başlamak oldu. Yeni yılda, yeni bir adresimiz de
olacak. Hep diyorum; yazmak bana çok iyi geliyor...
 
Yılın beni en üzen olaylarını yazmak hiç istemem, olumsuz paylaşımlardan pek hoşlanmıyorum ama söylemeden geçersem, haksızlık gibi geliyor... Beki İkala Erikli'yi kaybetmiş olmak -hem de böyle bir şekilde- bu yıl beni en çok yaralayan olaylardan biri oldu. Çünkü, hayatıma öyle bir yerden dokunmuşluğu vardı ki...
Kendi deyiminle "ışıklarda uyu, Beki"...

 
 Ve daha nicesi var tabii minnet duyduklarımın...

 
Benim için 2016;
 
Sık sık aldığım kararları bol bol çiğnediğim ve bundan mutsuzluk duymadığım,
Kendime çok şey kattığım,
Hayatı daha az sorguladığım daha çok akışına bıraktığım,
Anlarımın kıymetini bilerek yaşamayı öğrendiğim,
Tüm canlılara faydalı olmaya çalıştığım,
Kendimi hem çok eleştirip, hem çok sevdiğim,
Nefes almanın kıymetini bildiğim,
Bu aileye sahip olduğum için şükrettiğim,
Anneannemi çok özlediğim,
Ölümü hala algılayamadığım,
Çok okuduğum, çok eğlendiğim biraz da ağladığım,
Düzeni anladıkça uzaklaştığım,
Doğaya dönmeye çalıştığım,
Hiç bir anından pişman olmadığım,
Spor yapmayı ve erken kalkmayı çok isteyip yine yapamadığım,
Şekeri bıraktığım,
Sigarayı hala içtiğim,
Alkol eşiğimin düştüğü,
Yaşımın 32 ye vardığı...
 
Güzel bir yıldı.
İyiyi - kötüyü ayırmadan,
İçimdeki "sevgi" yi azaltmadan geçti.
 
2017
 
Bol kahkahalarla gel emi?
 
Mutlu seneler
:)
 
 
 
 
 
 
 
 

Hiç yorum yok:

Bunlar da ilginizi çekebilir

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...