Çocukluğumdan bu yana balın bendeki yeri ayrıdır. Eğer kahvaltı sofrasında bal yoksa, "Pınar kahvaltı etmez." bilir herkes. Doğal hayat ve gıdaların faydalarını araştırmaya başladığımda "Bal" başlığını görünce pek bir sevindim. Araştırdım da araştırdım. Tercih ettiğim markanın güvenilir olduğunu öğrenince de pek bir rahatladım. Bir de üzerine öyle bir yer daha buldum ki... Evlere şenlik!
Merak ettiyseniz, devamı için tıklayınız bakalım.
:)
Arıların ortalama 88.000 km gezinebildiğini ve size sadece 1 gram bal getirebilmek için 2 milyonun üzerinde çiçeği ziyaret etmek zorunda olduklarını biliyor musunuz?
Ben de yeni öğrendim ve bal gözümde çok kıymetlendi. Bir gramının bile ziyan olmasına izin vermiyorum artık. Düşünsenize 2 milyon çiçek...
Bal, neden faydalıdır?
Bal, meyve şekeri nam-ı diğer früktoz, glikoz ve sudan oluşuyor. İçerisinde niasin, B2 ve B5 vitaminleri, kalsiyum, bakır, demir, magnezyum, manganez, fosfor, potasyum ve çinko barındıran enzimler, mineraller ve vitaminler bulunuyor.
Balın faydaları nelerdir?
Enerji verir.
Bağırsakların gelişmesinde önemli bir rol oynar.
Bağırsaklardaki zararlı bakterileri yok eder.
Bağışıklık sistemini güçlendirir.
Yaraları iyileştirir.
Güzel bir uyku sağlar.
Boğazlarınıza iyi gelir.
Kalbe iyi gelir.
Beyni çalıştırır.
Sütle beraber içildiğinde sakinleştirir.
Şeker ihtiyacınızı giderir.
Kilo vermenize yardımcı olur.
Ne kadar çok faydası olduğuna inanamadınız değil mi? Her bir başlığı uzun araştırmalarım sonucunda yazdım. İnternetten veya güvendiğiniz kaynaklardan sizler de araştırabilirsiniz.
Şimdi gelelim esas önemli konuya..
Bal, yukarıda da bahsettiğim gibi üretimi pek de kolay olmayan gıdalardan. Yani anlayacağınız o ki, bal daha fazla üretilmek için uygunsuz işlemlerin kurbanlarından. Faydası olsun derken, zarara uğramamanız için yediğiniz balın, gerçek bir bal olduğundan emin olmanız gerekiyor.
Birçok kaynaktan aldığım bilgiye göre "Balparmak" bu konuda herkesin güvenini kazanmış bir marka. Ben bugüne dek, sadece güven verdiği duygusu ile hep bu markayı tercih ediyordum ve yanılmamışım.
Ama son zamanlarda bir keşfim daha var. Balın yanı sıra "propolis" konusunda da çok güvendiğim Hinis Bal.
Kendileri ile ilgili tüm bilgilere ve sipariş aşamalarına www.hinisbali.com adresinden ulaşabilirsiniz.
Hinis Bal üreticileri, bal araştırmalarım sırasında en dikkatimi çeken sayfa oldular. Oğul arıların kovana alınmasından, polenlerin arılar tarafından getirilmesine ve arıların bal yapmasına kadar her aşamayı takip ediyorlar. Bulundukları bölge her bakımdan "güvenilir bal" üretimi şartlarına uygun. Ayrıca itiraf etmeliyim ki sayfalarında İlber Ortaylı'yı görmem de dikkatimi çekmelerinde etkili oldu.
www.hinisbali.com adresinde en çok dikkatimi çeken de Propolis oldu. Bal konusuna dalınca karşınıza Propolis'in çıkması an meselesi. Peki,
Propolis nedir?
Propolis, reçinemsi bir maddedir. Arılar değişik bitkilerden topladıkları propolisleri, kovanlarını dış etkenlerin zararlarından korumak için kullanırlar.
Propolisin faydaları nelerdir?
Bağışıklık sistemini destekler.
Ülser, iltihaplı hastalıklar ve yanıklara iyi gelir.
Vücut direncini arttırır.
Hücre yenileyici olduğu bilgisi vardır.
Soğuk algınlığından korur.
Farenjiti önler.
Bademcikleri korur.
Diş eti hastalıklarına iyi gelir.
Kanseri önlemede ve kanserle mücadelede birçok üniversitede bilimsel araştırmalara dahi konu olmaktadır.
Tavsiye edilen günlük kullanım dozu ise, 70-100 mg dır.
Ben, her sabah güne aç karna 1 kapsül Balparmak ile başlıyorum.
Kahvaltı için kullandığım balı ve propolis desteğini ise biraz önce bahsettiğim www.hinisbali.com adresinden temin ettim.
Her sabah aç karna aldığım 1 Kapsül (1 çay kaşığı) balı neden yediğimi sorarsanız, günlük şeker ihtiyacım için önemli bir rolü var. Çünkü, daha önce bahsetmiştim; kahvede şekeri yaklaşık 15 gün önce tamamen bıraktım. Vücudum şekere o kadar alışmış ki, bu durumu muz ve bal ile idare ediyorum.
Sabahları aldığım o 1 kaşık balın, bana enerji verdiğini hissediyorum. Ayrıca yapılan araştırmalarda, bu alışkanlığın beynin daha iyi çalışmasını sağladığı da kanıtlanmış.
Bal ile ilgili dikkat etmemiz gerekenler
Bal ile ilgili vermek istediğim en önemli bilgi ise 2-3 yaşın altındaki çocuklara balın asla tavsiye edilmediği. Bu önemli bir detay.
Balı oda sıcaklığında saklanmalı, buzdolabına koyulmamalı.
Eğer balınız şekerlenirse, kavanozu ılık suyun içerisine koyup, şeker çözülünceye kadar karıştırın.
Benden bu kadar...
:)
Diyeceğim o ki, çocukluğumun vazgeçilmez gıdalarından biri olan balı, 32 yaşımda bu faydaları ile tanıyınca sizlerle de paylaşmak istedim.
Ama hep dediğimiz gibi;
Sağlıklı yaşam bir seçimdir.
Siz de seçmek isterseniz diye, ben edindiğim tüm bilgileri paylaşmaya devam edeceğim.
Sevgiyle kalın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder